23 Mart 2019 Cumartesi

ALİ KUŞÇU

                                                                                                         

     
                                                                                                                                                  

                                ADINI AY’DA YAŞATAN TÜRK-İSLAM BİLGİNİ, ALİ KUŞÇU


Asıl adı Ali Bin Muhammed olan ve Türk-İslam dünyasının astronomi ve matematik bilginleri arasında yer alan, eserleriyle haklı bir şöhrete sahip olan Ali Kuşçu; Osmanlı döneminde yetişmiş en önemli astronomi bilginidir.
Doğu ve batı bilim dünyası, onu, ortaya koyduğu eserleriyle yaşadığı dönemin en önemli bilim adamı olarak tanımaktadır. Maveraünnehir’in hangi noktasında ve hangi tarihte doğduğunu bilmediğimiz Ali Kuşçu, şark ve garp illerinin tanınmış astronomudur. Kuşçu lakabının babası Muhammed’in, Uluğ Bey’in doğancı başısı olmasından ileri geldiği kabul edilse de, zayıf bir rivayete göre de, av esnasında Uluğ Bey’in doğanını daima Ali’ye vermesinden ileri geldiği söylenmektedir. Ali Kuşçu, Uluğ Bey’in Türkistan ve Maveraünnehir Emiri olduğu sırada Semerkand’da iptidai ve dini tahsilini yapmış, daha sonra Bursalı Kadı-zade-i Rumi’den ve Uluğ Bey’den matematik ve astronomi dersleri almıştır. Ali Kuşçu, bir ara Semerikand’dan ayrılarak Kirman’a gitmiş ve orada eğitimine devam etmiştir. Geri dönüşünde hocası Uluğ Bey’e kendisini affettirmek için, Hall-ü Eşkali Kamer (Ay Safhalarının Açıklanması) adlı Risale ile Şerh-i Tecrid adlı eserini yazmıştır. Bu eseri Uluğ Bey’e armağan etmiş ve kendini affettirmiştir. Uluğ Bey eserini çok beğenmiş ve onu takdir etmiştir.


Ali Kuşçu, Semerkand Gözlemevi’nin müdürü Kadı-zade-i Rumi’nin ölümü üzerine gözlemevinin başına geçmiş ve Uluğ Bey’in eserini tamamlamasına yardım etmiştir. Uluğ Bey öldükten sonra Semerkand’dan ayrılarak Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın yanına giden Ali Kuşçu, burada Osmanlılar ile Akkoyunlular arasında barışı sağlamak amacıyla elçi olarak görevlendirilmiş ve Fatih Sultan Mehmet’e gönderilmiştir.
Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in bilime büyük bir saygısı vardır. Döneminde bilim adamlarını etrafında toplamıştır. Ali Kuşçu elçilik görevi ile sultana geldiğinde, Fatih, Ali Kuşçu’ya İstanbul’da medreselerinde ders vermesini önermiştir. Ali Kuşçu bunu kabul etmiş, elçilik görevini bitirdikten sonra İstanbul’a dönmüş ve görevine başlamıştır. Ali Kuşçu’yu karşılayanlar arasında, zamanın uleması İstanbul Kadısı Hocazade Müslihü’d-Din Mustafa ile diğer bilim adamları da vardır. Fatih, Ali Kuşçu’ya 200 altın maaş bağlar ve Ayasofya’ya müderris olarak atar. Ali Kuşçu, Fatih Külliyesi’nin programlarını hazırlamış, astronomi ve matematik dersleri vermiştir. Ali Kuşçu’nun dersleri çok rağbet görmüş ve zamanın önemli bilim adamları da bu derslerden yararlanmıştır. Dönemin önde gelen matematikçilerinden Sinan Paşa da, öğrencisi Molla Lütfü aracılığıyla dersleri takip etmiştir. Ali Kuşçu’nun matematik derslerinin medreselerde okutulmasının çok önemli rolü olmuş, verdiği bu dersler 16. yüzyılda etkisini göstermiştir.
Ali Kuşçu’nun astronomi ve matematik alanında yazmış olduğu iki önemli eseri vardır. Bunlardan birisi, Otlukbeli Savaşı zaferinden sonra Fatih’e sunduğu ‘’Fethiye’’ adlı eseridir. Sunduğu bu astronomi kitabı 3 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde gezegenlerin küreleri ve gezegenlerin hareketlerinden, 2. bölümde Dünya’nın şekli ve 7 iklimden bahseder. Son bölümde ise Dünya’ya ilişkin ölçüleri ve gezegenlerin uzaklıkları ile ilgili bilgiler vermektedir. Kitabın sonuna da Dünya haritasını eklemiştir




Ay’a adı verilen ilk Müslüman-Türk bilim adamı

Ali Kuşçu; Türk-İslam dünyasında, astronomi ve matematik alanında ortaya koyduğu eserleriyle, astronominin önde gelen bilginleri arasında görülür.  Bu iki alanda çağının sınırlarını zorlayacak eğitim ve öğretim çalışmalarında bulunmuş, ününü dünyaya duyurmuştur. İstanbul’un enlem ve boylam derecesini belirleyen Kuşçu, bir de güneş saati yapmıştır. Ay’ın ilk haritasını çıkaran Ali Kuşçu’nun adı, Dünya’nın uydusu olan Ay’ın bir bölgesine verilmiştir. Risale-i Fil Heye’si (Astronomi Risalesi), Ali Kuşçu’nun astronomi alanında verdiği en önemli eserlerinden biridir. Matematik alanındaki en büyük eseri ise, Risale-i Hisap’tır (Aritmetik Risalesi).
Ali Kuşçu, 16 Aralık 1474’de İstanbul’da vefat etmiş, Eyüp Sultan Türbesi’ne defnedilmiştir. Ölümünün üzerinden 536 yıl geçen Kuşçu unutulmamış ve yaşamaya devam etmektedir.


↭↭↭''Eğer evren dönmüyorsa, ben ölüyüm demektir. / Ali Kuşçu''↭↭↭



KAYNAKÇA 

1)https://www.gelisenbeyin.net/ali-kuscu.html
                                                              
                              2)https://www.yeniakit.com.tr/kimdir/Ali_Ku%C5%9F%C3%A7u

 3)https://gokbilimi.net/turk-gokbilimci-ali-kuscu






2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Ali Kuşçu'nun Fethiye adlı eserini nerede bulabilirim?

    YanıtlaSil

ALİ KUŞÇU

                                                                                                                                         ...